ingilizce cümleler ve anlamları

9 Eylül 2012 Pazar
ingilizce cümleler ve anlamları

Ignore him. He's not here.
Ona aldırmayın. O burada değil.

Are you kidding me?!
Dalga mı geçiyorsun?

All right, people, listen up.
Pekala millet, dinleyin.

Mert, come with me.
Mert, sen benimle gel.

Right this way, ma'am.
Bu taraftan hanımefendi.

Keep an eye out for this one.
Bunun için gözünü dört aç.


How do you know?
Nereden biliyorsun?

Here we go.
Buyurunuz.

Fish, wildlife, and plants.
Balık, vahşi yaşam ve bitkiler için.

Hands behind your back. Come on.
Ellerini arkaya koy.

You don't know that man's life, okay?
Sen bu adamın hayatını bilmiyorsun, tamam mı?

He'd rather have a tip.
Bahşiş almayı tercih eder.

Get me 20 pounds by tonight, I'll pay you five grand
Bu gece bana 10 kilo getir. Sana beş bin veririm.

How much land does she have?
Ne kadar arazisi var?

You know, I didn't feel anything for a long time,
Uzun süre hiçbir şey hissetmeden yaşadım.

It's just food.
Alt tarafı yemek işte.

I'm going out for a while.
Ben biraz dışarı çıkıyorum.

You're not very good at spelling.
Açıklamada pek iyi değişmişsiniz.

Teach me to like stuff.
Bir şeyleri sevmeyi öğret bana.

Off-limits?
Yasak bölge mi?

When I have product, you take delivery.
Elimde mal olunca teslim alırsın.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
 
 

Saç Modelleri Yapımında Detaylar

Merak ettikleriniz vardır belki

Saç modelleri ve bakımı hakkında